Hasvet Medikal olarak diğer firmalardan temel bir farkımız var. O da mesleğin içinden gelen bir firma olarak, bu mesleğe olan borcumuz. Bu borcu klinisyen meslektaşım, doğru teşhisi en hızlı şekilde koyarak ödüyorsa, bizim gibi bir medikal firması da dünyada söz sahibi olmuş firmaları kliniğin bir köşesine koyarak ödüyor.
Biz bu işe girdikten sonra öğrendik ki basit anlamda biz fabrika ile klinik arasındaki nakliyeciyiz. Ama bu fabrikadan Münih’e de, Tokyo’ya da, New York’a da cihaz gitmeli. Yani üzerinde dünya markası taşımayan bir cihaz benim meslektaşımın dünyasında da olmamalı.
Biz bu işe girdikten sonra öğrendik ki satış ürünü teslim edince biten değil başlayan bir süreçmiş.
Biz bu işe girdikten sonra öğrendik ki bir firma; cihazı arızalanan bir meslektaşımın aklından ilk 10-15 saniyede geçenden ibaretmiş. Ya endişe duyacaktır ya da güven.
Biz bu işe girdikten sonra öğrendik ki biz hizmeti sadece klinisyenlere değil meslektaşlarımızın hizmet verdiği yüreklere de sunuyoruz. Biliyoruz ki meslektaşımızın koyduğu her doğru teşhiste ve uyguladığı her doğru sağaltımda bizim de bir payımız var.
Ve biz bu işe girdikten sonra öğrendik ki firmalar da insanlar gibi; değerleri için yaşayanlar ve değerleri olmayanlar..